– Evet, Küçük Adam, nasıl gidiyor yaramazlıklar? Şey yani araştırmaların demek istedim.
– Benim dünyayı tanıma deneyimlerim ne zamandan beri yaramazlık olarak ifade edilmeye başlandı acaba?
– Bak sen konuşmalara! Hazırsan kaldığımız yerden devam edelim.
– Devam edelim etmesine de senin anlatıp durduğun bunca ‘şey’ gerçek hayatta ne işime yaracak?
– Hayda, bak evlat! Ben senin askerlik arkadaşın mıyım? Gençlerde hürmet kalmamıştı zaten bir kaç bin yıldır. Artık bebeklerde de saygıdan eser yok. ‘Gerçek hayatta ne işe yarayacak mışmış?’ Sen ne yapacaksın gerçek hayatı? Bunları öğrenemezsen sınavları geçemez, iyi bir üniversiteye giremez, giremezsen de iyi bir mesleğin olmaz, geçimini sağlayamazsın. Sen kaç yaşındasın da böyle sorular soruyorsun bakalım. Baban ne diyorsa o. Biz de bu soruları sormasını bilirdik Yusuf Efendi. Ama bizde büyüklere hürmet vardı, edep erkân vardı. Sessizce dinledik, konuşmadık, kırdık dizimizi oturduk.
– Peki babacığım. Dediğiniz gibi olsun kırdım dizimi oturdum.
– Şaka şaka, tabii ki evlat, sor ve sorgula. Hitaplara da takılmayalım. İstediğin gibi seslenebilirsin. Yoksa çıkmaz aydınlıklar karanlıklardan. ‘Tutsam şu karanlığı tutsam da yırtsam’ ‘der durursun da yırtamaz, karanlıkta oturursun.
-Peki babişko
-Ne?
-Babalık
-Bak hele
-Fehmi
-Laynnn
– Biz kaldığımız yerden devam edelim. Saygıdeğer, pek muhterem, alicenap, efendim, büyüğüm, babacığım.
-Tamam sululuğa gerek yok. Baba hitabı kafi. Başlıyorum sözümü kesmeyesin. Dün keşfettiğin (fethettiğin) balkon artık kapalı biliyorsun. Bu ufak tefek boyunla menteşeleri nasıl çıkardın hala aklım almıyor.
-Sizin kapıyı yağlamanızın etkisi olmasın? Sürtünme sıfıra kadar inince, aydaki astronotlar gibi özgürlüğe yelken açtı kapı.
– Her neyse. Annen bir süreliğine balkon için ‘ohal’ ilan etti. Giriş çıkışlar yasak ikimize de. Senin yüzünden ben de çıkamıyorum. Newton Amca’nın Hareket Yasalarına devam edelim. Bu arada parmaklarındaki morluklar ve şişlikler azalmış. Buz ve krem etkili olmuş anlaşılan. Dolabın çekmeceleriyle derdin neydi diye sormayacağım çünkü biliyorum ki bu şimdilik senin asli görevin. Uzun süre karıştıracaksın çekmeceleri en azından dikkatli ol. Başta sorduğun ‘bu anlattıkların ne işime yarayacak?’ sorusunun cevabını da söyleyeyim. Newton’un 3. Yasasını bilseydin parmaklarını sıkıştırmazdın belki de. Sen çekmeceyi çekip kapatıyordun ya, çekmece de sana karşı koyuyor, senin etkine karşı tepki gösteriyordu. ‘Kuvvet uygulanan bir cisim, kuvvet uygulayan bir cisme ters yönde bir tepki kuvveti oluşturur.’ Şimdi sen benim dizimde oturuyor ve dizime bir kuvvet uyguluyorsun. Dizim de sana ters yönde bir kuvvet uyguluyor. Aksi takdirde düşerdin. Bu 3 yasa her türlü hareketi açıklıyor gibi ama işler atom altı dünyada çok karışıyor. Bunun için Einstein Amca’ya başvurmamız gerekiyor. Belki kuantum fiziğine de giriş yaparız.
– Hadi canım, daha neler! Bu kadar derinlere inmesek. Senin için çok yorucu olur bence. Benim için problem yok. Oturur dinlerim. Ama bilemedim zor konular bunlar biliyorsun.
– Eee ne demişler ‘No pain no gain.’ Hallederiz. 09 Temmuz 2023
Fehmi
